Ferrarisini Satan Bill Gates

Ferrarisini Satan Bilge’yi okumadım. Güzel bir kitap olduğunu söylüyorlar ama ne yazarını tanırım ne de mal varlığı hakkında herhangi bir fikrim var. İnsanın ferrariye sahip olabilmesi için üç beş ihtimal vardır. Ya ailesi çok zengindir ve miras kalmıştır ya da çok çalışıp kazanmıştır. Yolsuzluk veya hırsızlık yapmasıda olası tabii. Ha piyangodan da çıkabilir. Çok düşük bi ihtimal diyosun ama olur mu olur valla. Tüm mal varlığını ya da parasının büyük bir bölümünü ferrariye yatırabilecek çok az deli vardır bu dünyada. Yoktur diyemem, hatta bu çılgınlardan birisi Türk bile olabilir. Türk diyorum ama adam Kürt, Laz, Çerkez veya Ermeni de olabilir. Anlayin işte, aşağı yukarı aynı kafa yapısına sahip olanlardan bahsediyorum. Birkaç sene önce duymuştum, kökenini kesin olarak bilmediğim bi tip (bizim tayfadan desek de olur) ferrariye lpg taktırmış. Tam emin değilim haberin doğruluğundan. Belki de bir şehir efsanesidir. Böyle ağızdan ağıza yayılan haberleri sorgulamak için bulduğum bir yöntem var. Birisi size başkasından duyduğu bir bilgiyi aktarıyorsa ve söylediği şeye inanmanız çok güç ise bu haberi hemen kimden duyduğunu sorun. Sonra o kişiyi bulup konu hakkında tartışın.O da sağlam deliller sunamıyor ve bir başkasından öğrendiğini söylüyor ise onu da önünüze katıp, hep beraber bi önceki kaynağa doğru yol alın. Bu yöntem, bilginin doğruluğu delilleriyle kesin olarak ispatlanana dek devam etmelidir. İşlem çok uzun sürebilir. Kaynağı bulmak için sabırlı olmak ve koşullar ne olursa olsun sonuna kadar gitmek şarttır.

Neyse, şimdi Ferrarisini Satan Bilge’ ye dönelim. Kitabı dediğim gibi okumadım, sadece ismi üzerinden geyik çeviriyorum. Söylediklerim saçma sapan, kitapla alakası olmayan şeyler olabilir, sakın ciddiye alma. Amaan istersen de ciddiye al, bana ne şeker kardeşim!

Başlıkta da belirtildiği gibi satılan arabanın ferrari oluşu çok önemli bir nokta. Başka bir araba olsaydı bu durum çok farklı olurdu. Düşün, murat 124 veya doğan marka bi arabayı satıp aynı etkiyi yaratamayabilirdin. Bi de bana herifçioğlunun sanki bu arabadan başka bir şeyi yokmuş gibi geliyor. Yoksa arabayı satma olayını bu kadar abartmazdık. Sanırım yazar ferrariyi sattıktan sonra eline geçen parayla hayatın anlamını bulmak icin uzun bir yolculuğa çıkıyor. Herhalde asıl konu bu yolculuk esnasında yaşadıkları ve kişisel dönüşümü. Ferrari olayına vurgu dışında adamın diğer sahip olduğu şeyler açıklansaydı bu başlık pek tutmazdı gibi. Düşün, ferrarinin yanında muhteşem bir yatı, moda’ da denize bakan bir dairesi, bağdat caddesi üzerinde dükkanları ve bir kaç tane taksi plakası olsaydı arabaya bu kadar takılmazdık. Takılamazdık!

Misal, yazar eğer Bill Gates olsaydı kitaba verilecek isim bu olamayabilirdi. Adamın o kadar çok malı ve mülkü var ki ferrariyi satsa bile kimsenin umrunda olmazdı. Bu arada kitabın ismi ” Ferrarisini Satan Billgates’ de olabilirmis. ” Kendimle gurur duyuyorum, harika bir isim esprisi yaptım.

Bırakalım yazarı ve Bill Gates’ i de benim ferrarim olsa ne yapardım?

Alın size seçenekler;

1-Ferrariyi kiraya verebilirdim. Kazandığım parayla uzakdoğu yerine Olimpos’ a gider güzel bir tatil yapardım. Hatta Olimpos yerine Adrasan’ a geçip arkadaşların yanında kalarak pansiyon parasını cepte bırakabilirdim.

2-Ferrariyi satıp yeni gelişmekte olan bir semtte iki oda bir salon daire alırdım. Kalan para ile de altıma bir doğan çektim mi benden kralı  yok. Hatta, mahalledeki gençlere arada bir nasihatler verip, saygılarını bile kazanabilirdim.

3-Ferrariyi satardim, işlek bir cadde üzerine tekel bayii açıp işime gücüme bakardım. Sonra da temiz süt emmiş vegan birisini bulup çoluk çocuga karışırdım. Çocuklar büyüyünce de ferrari sahibi olduğum dönemlerin fotoğraflarını gösterip onları dumur ederdim.

4-Ferarriyi satıp parasi ile bütün ssk primlerimi yatırır ve erken emekli olurdum.Yazdan yaza köye giderek tatili de ucuza getirmeyi ihmal etmezdim.

5-Ferrariyi satmazdım ve sabah aksam yıkardım. Camdan ışıl ışıl parlayan arabama gururla bakıp hiç kimseyi yanına yaklaştırmazdım. Yakınlarında top oynayan çocuklar olursa ” Şşşttt evladim, biraz ileride oynayın, görmüyor musunuz arabayı daha yeni yıkadım” diyerek ikaz ederdim.

6-Cem Yilmaz’ a satardım. Hem param olurdu hem de ünlü birine sattığım için havam.

7-Ferrariyi satip parayı en çok faiz getiren bankaya yatırırdım.

8-Vaz geçtim satmazdım. Herhangi bir bankadan kredi çekmek icin kapora olarak gösterir, parayı aldıktan sonra da satıp ortalıktan kaybolurdum. Güneşin ve denizin bol olduğu mekanlarda gezer tozar, günümü gün ederdim.

Eeee, peki para bitince ne yapacan oolum dersen.

Yaşadıklarım üzerine bir kitap yazar, tutarsa yırtardım.

Tutmazsa da koy g.tüne rahvan gitsin…