Ben Aştanginin Düzenli Pratik Yapanını Severim
Sabah erken saatlerde pratik yapmak isteyenlere:
*Yatmadan önce, sabah pratik için gerekecek şeyleri hazırla.
*Akşam yatarken sakın “dur bakalım sabah ola hayrola” deme.
*Saatini kur ve sabah kalkacağından emin olacak bir şekilde yatağa gir.
*Pratik saatinden yaklaşık 45dk. önce uyan.
*Beş on dakika yatakta debelen, sonra kalk. Sıcak bir şeyler iç. (En sağlıklısı limonlu su içmek)
*Tuvalet olayını halledebilirsen mükemmel olur.
*Sıcak bir duş almak insanı bomba gibi yapar.
*Matının başına geçip biraz nefesine odaklan.
*Başlangıç mantrasını biliyorsan söyle, bilmiyorsan sevdiğin bir türküyü ya da şarkıyı oku. (ŞAKA, sakın böyle bir şey yapma!)
*Hazır olduğunda güneşe selamlara başla.
*Pratiği bırakmak için kendine türlü türlü yalanlar uydurabilirsin! Uyanık ol.
*En azından ayaktaki pozları bitirene kadar kafanda oluşan çakallıklara uyma.
*Oturma pozlarına ulaştın ama her tarafın ağrıyor ve gittikçe can çekişiyorsun; kes ağlamayı, direkt bitirme pozlarına geç.
*Ama oturma pozlarına geldin ve baktın pratik yağ gibi akıyor, hiç istifini bozma, kaptır gitsin.
*Bazı pozlar birkaç tekrarı gerektirebilir. Enerjini tamamen tüketmeyecek şekilde yap ve devam et.
*Bitiş sekansına gereken ilgiyi göster ve her pozda nefes almanın keyfini çıkart. Keyfini çıkart, cılkını çıkart demedim.
*Pratiği bitirmiş olmanın verdiği gazla onları tangur tungur geçme.
*Bitirdikten sonra sırt üstü uzan ve en az 10 dk. dinlen.
*İstersen horlaya horlaya yat.
Not: Sırt üstü yatıp dinlenmeye şavasana demek gibi bir yanılgı var. Ben de sonradan öğrendim; şavasana, vücudun kaskatı kesildiği ileri seviye bi poz. Pratik bittikten sonra ise artık asana (poz) falan yapmıyor, sadece dinleniyoruz.
Ekstra Öneriler:
*Ders esnasında hocanla ya da başkalarıyla gereksiz muhabbete girme.
*Bir pozu doğru düzgün yapmadan haldır huldur yeni poza geçme.
*Sağlığının elverdiği oranda seneler boyu sürecek pratiği, bir iki ay içerisinde yapıp bitirecekmişsin moduna girme.
*Pozları yapıp yapamayacağına pratiğini yaparken bedeninden gelen sinyalleri dikkate alarak karar ver.
*”Yok dün ben bu pozu harika yapıyordum, yok bugün niye olmuyor” diyerek ne kendini, ne de başkalarını yor.
*Seviyorsan bırak gitsin dönerse senindir, ya da tam tersi “bugün şu pozu kesin yapamayacağım” deme…
Nerden biliyorsun olup olmayacağını. Nostradamus musun sen?
*Herhangi bir sakatlığın varsa hocanla paylaş, senin için şu an hayali bile zor olan pozları yapmaya kalkışma.
*Risk alma, risk nedir diye sorma.
*”Gerçekçi ol imkansızı iste” diyerek başımıza Che Guevara kesilme.
*Aynı zamanda şu pozu hayatta yapamam diye de düşünme.
*Düzenli pratik, sabır ve bedenin zekasına teslimiyet mucizeler gerçekleştirebilir.
*Fala inanma ama falsız kalma.
*Ufak tefek sakatlanma durumlarında mutlaka pratiğini ağrıyı hissetmeyecek bir şekilde modifiye et.
*Sağlam bir sakatlık geçirdiysen, pratiğe tekrar başlamadan önce kesin bir doktora görün.
*Sakatlanmış yerine iyi davran; onu öp, okşa. (Şaka değil, gayet ciddiyim)
*Hatta o bölgenle konuş. Sevgi dolu bir tonla, hatan için üzgün olduğunu söyle.
*Hocanın söylediklerinin bedeninle uyuşup uyuşmadığını bak.
*Kaderini hacının hocanın TAPE’lerine bırakma. Kendi davranışlarının sorumluluğunu al.
*Seni zorlayan bir pozu, (zihinsel veya fiziksel) bol bol analiz yaparak araştır.
*Yapabilenleri gözlemle.
*Başkalarının söylediğini hemen kabul etme.
*Başkalarının söylediğini hemen reddetme.
*Seni incitebilecek bir düzeltme yapıldığında mutlaka geri bildirimde bulun.
*Pratiğe uzun bi süre ara verip tekrar başladığında, yavaştan al.
*Gaza gelip bir iki gün içinde eski formuna dönebileceğini hayal bile etme.
*Düzenli pratiğini aksatmamaya çalış.
*Sabah kalkamadıysan günün diğer saatlerinde boş vakit yaratabilirsin.
*Baktın o da mümkün değil, unut gitsin.
Ay günleri ve cumartesileri tembelliğin keyfini çıkart.
Son söz:
Kendine iyi bak beni düşünme,
su akar yatağını bulur…